Gazetemiz yazarı, Toplumcu-Gerçekçi sanatçı, Aktif siyasetçi Ş. Vacit Çelik’ten Dördüncü kitap: “Siyah – Beyaz” Eski Değirmendere ve Bekirpaşa Belediyesi Kültür-Sanat Etkinlikleri Müdürü iken emekli olan ve emekli oldukt
Gazetemiz yazarı,
Toplumcu-Gerçekçi sanatçı,
Aktif siyasetçi Ş. Vacit Çelik’ten
Dördüncü kitap: “Siyah – Beyaz”
Eski Değirmendere ve Bekirpaşa Belediyesi Kültür-Sanat Etkinlikleri Müdürü iken emekli olan ve emekli olduktan sonra da “İnsan ürettikçe mutlu olur” ilkesinden hareketle Bartın-Amasra Belediyesi Basın ve Kültür-Sanat Danışmanı olarak 10 yıl boyunca bir ay süreli “Amasra Temmuzu Kültür-Sanat Günleri” düzenleyen, Amasra Belediyesi *Amasram* Dergisi’nin Genel Yayın Yönetmeni olarak görev yapan,
Gölcük Postası, Bizim Kocaeli, Kocaeli Demokrat, Kocaeli Pusula, Kocaeli Akar Haber, Kocaeli Haberci, Kocaeli Eko Yaşam ve Kocaeli Devrim gazetelerinde köşe yazarlığı yapan ve halen bir internet gazetesinde haber müdürü ve köşe yazarı olarak aktif gazetecilik yanında Başiskele CHP İlçe Örgütü Kurucu Yöneticisi olarak aktif siyasetin içinde yer alan Ş. Vacit Çelik,
2022 yılında Ankara Klaros Yayınları tarafından basılan ve tüm Türkiye’de şiirseverlere sunulan, birinci baskıları tükenen 202 sayfalık “Şiirarasıhayat”,
2023 yılında 164 sayfalık “Özlem – Sevda – Umut ve Kavga Şiirleri: Vazgeçme Kalbim”
ve 2025 Ocak ayında Fatih Yayınları’ndan çıkan 124 sayfalık “Kozmosun Tavanı Kadar Aşk / Sevgiliye” adlı şiir kitaplarından sonra,
2025 Eylül ayında 214 sayfalık dördüncü kitabı “Siyah – Beyaz / Sözler, Şiirler ve Fotoğraflar” ile toplumcu-gerçekçi sanatseverlerle buluştu.
“Şiirarasıhayat”, “Vazgeçme Kalbim” ve “Kozmosun Tavanı Kadar Aşk / Sevgiliye” adlı şiir kitaplarından sonra geçtiğimiz ay dördüncü kitabı Siyah – Beyaz / Sözler, Şiirler ve Fotoğraflar ile sanatseverlerle buluşan gazeteci, siyasetçi ve toplumcu gerçekçi sanatçı Şahan Vacit Çelik şöyle diyor:
“Diyalektiğin değişmez yasası değişimdir.
Sonuçta ben de başımdan, siz de başınızdan kavak yellerinin estiği gençliği çok geride bıraktım/bıraktık.
Engel olamadığımız yaşlılık yılları ağır basınca da, tüm hücreleriyle güzel dostların önerisiyle yıllar yılı sevdamı, özlemlerimi, acılarımı, mutlu anlarımı ve isyanlarımı not ettiğim dizeleri, yani
2022 yılında Klaros Yayınları tarafından basılan ve kısa sürede tükenen Şiirarasıhayat,
2023 yılında yine Ankara Klaros Yayınları tarafından basılan ve ilk baskısı tükenen ikinci kitabım ‘Özlem, Sevda, Umut ve Kavga Şiirlerim: Vazgeçme Kalbim’,
2025 Ocak ayında Fatih Yayınları tarafından basılan ve birinci baskısı tükenen Kozmosun Tavanı Kadar Aşk / Sevgiliye* kitabımdan sonra,
2025 Eylül ayında yine Fatih Yayınları’ndan çıkan 214 sayfalık *Siyah – Beyaz / Sözler, Şiirler ve Fotoğraflar kitabımla,
kalplerinin bir yanı gökyüzü, diğer yanı şiir bahçesi olan ve tüm hücreleriyle toplumcu gerçekçi sanat ve laik-demokratik ‘Tam Bağımsız Vatan’ sevdalısı şiirsever dostlarla bir kez daha tanışmaktan kozmosun tavanı kadar mutluluk duyuyorum.”
Öz Yaşamı, Şiir Sanatı ve Şairlik Üzerine Düşüncelerini Özetle Şöyle İfade Etti
“İzmit Mehmet Ali Paşa İşçi Mahallesi’nde, işçi bir ailenin tüm hücreleriyle işçi delikanlısı olarak mahalle aralarında simit, şehirlerarası otobüs garajında su, sinema önlerinde resimli roman sattım.
Mahallede yaşımdan büyüklerle yarışta yaptım, kavga da ettim.
On beş yaşımda Deniz Gezmiş ve arkadaşları için günlerce gözyaşı döktüm.
Liseyi çalışarak okudum.
Atölyelerde, fabrikalarda, partimin safında, gün oldu şirketimde ve yerel yönetimlerde hep işçilik yaptım.
Onur duydum işçi kimliğimden.
On sekiz yaşımda Türkyolu – Bizimşehir Gazetesi köşe yazarı, İzmit Sinema Derneği, İlerici Gençler Derneği, Türkiye Maden-İş Sendikası ve işçi sınıfının partisinin üyesiydim.
Yirmi yaşımda Ruhi Su, Fakir Baykurt, Şükran Kurdakul, İlhan Selçuk, Rıfat Ilgaz, Muzaffer İzgü, Erdal Atabek, Uğur Mumcu, Kemal Türkler, Genco Erkal, Sadık Gürbüz, Edip Akbayram, İlhan İrem, Ali Taygun, Onat Kutlar, Zeliha Berksoy, Tan Oral, Taner Barlas, Fikret Kızılok, Hale Soygazi, Yılmaz Güney, Tarık Akan ve nice toplumcu-gerçekçi halk sanatçılarını yakından tanıdım.
1977 ve 1978 1 Mayıslarında yaklaşık beş yüz bin güzel insanla işçi sınıfının safında alanda olmanın onurunu ve gururunu yaşadım.
Üniversiteye gitmedim, yabancı dilim olmadı hiç.
Yirmi yedi yıllık iş hayatımın yarısından fazlası basın ve kültür etkinlikleri sorumluluğu ile geçti.
Gazetecilik yaşamım 1977’li yıllarda Türkyolu – Bizim Şehir Gazetesi’nde başladı.
1989 Mart ayında Çevremiz adlı bir gazete çıkarttım.
Aynı yıl kurucu yönetim kurulu üyesi ve genel müdürü olduğum, otuz yedi ortaklı şirketimiz ÇESAŞ adına Türkiye Mülkiyeliler Birliği Vakfı Yılın Çevrecisi Ödülü’nü aldım.
Son yüzyılın en büyük doğal felaketi 17 Ağustos 1999 depremini yaşadım.
Kırk beş saniyelik depremde toplu yaşadık ölümü.
Kırk üç yaşımda işsiz bırakıldım. Ne param kalmıştı cebimde, ne de hayat yoldaşım vardı omuz başımda.
Direndikçe yalnız kaldım. Yalana, talana ve yanlışa karşı durdukça satıldım.
Aynalar yüzümü, resim çerçeveleri kalbimi parçaladı.
Yine de küsmedim yaşama.
Öyle ki, elli beş yaşımda KYÖD Tiyatro Kulübü üyesi olarak Gogol’un Bir Evlenme adlı oyunu ile sahne aldım.
Başiskele CHP İlçe Örgütü Kurucu Yönetici oldum ve yönetimde uzun yıllar görev yaptım.
Şiir yazmayı, okumayı, filmi sinemada izlemeyi, fotoğraf çekmeyi ve seyahat etmeyi çok sevdim.
Yemedim tüyü bitmemiş yetim hakkı.
Alın terimle ve beynimle kazandım ekmeğimi.
Tapularım, bankada yeşillerim olmadı da, şiir kitaplarında, gazete ve dergi köşe yazılarında ‘Bir Adam Düşleri Devasa’ yazıldı.
Ateşi ve ihanetleri yaşadım yaşamım boyunca.
Satmadım dostlarımı hiçbir zaman.
Oysa dost diye bildiklerimin satışına çok geldim.
Düşmana muhtaç olmamak, boyun eğmemek için namerde, gün geldi elli beşimde asgari ücrete gece güvenlik ya da günde on iki saat servis şoförlüğü yaptım.
Yağmurlar, başı dumanlı dağlar, gökyüzü, denizler, düşlerim, anam, ay yıldızlı kızıl bayrak, vatanım, sevdam ve kalbim gibi hesapsız güvenerek sevdim.
Öyle sevdim ki, özlemi büyürken içimde alev alev, oya işler gibi işledim bir yanı yanardağ, diğer yanı kurşun eriği yüreğime.”
Şiir ve şairlik hakkında ise şunları söyledi:
“Ben şair değilim, şair olamam da.
Ben sadece şiir yazan, şiir seven sizden biriyim.
Biliyorum ki şiirlerimle size ‘Adam ne kadar güzel söylemiş’ dedirtemem.
Çünkü ben sadece şiir yazdım, şiir üretmedim.
Şiir üretendir şair.
Amacım Şiirarasıhayat, Vazgeçme Kalbim ve Kozmosun Tavanı Kadar Aşk / Sevgiliye’de olduğu gibi sadece güzel şiirler yazmak değil zaten.
Yaşadığım, yaşadığımız günlerin, haftaların, ayların, mevsimlerin ve yılların içinde sevinçlerimizi, acılarımızı, sevdamızı, hasretlerimizi, vuslatlarımızı, zaferlerimizi, yenilgilerimizi, güzellikleri, çirkinlikleri, barışı, savaşı, emeği, kurak toprağın sağanak yağmura özlemi gibi özlem duyduğumuz halklar arası kardeşliği, kadın ve erkek eşitliğini, laik, demokratik halk cumhuriyeti, herkes için adaletli, özgür ve mutlu toplum duygu ve düşüncelerimi not düşüp tüm hücreleriyle güzel insan siz şiirseverlerle paylaşmak; ormanlara, dağlara, tarlalara, okyanuslara, mezarlıklara, kalplere, mavi-beyaz ve gri gökyüzünden dökülen sağanak şiir yağmurundan bir damla, kalplere bir gökkuşağı, can suyu olabilmek sadece.”
Şiirarasıhayat, Vazgeçme Kalbim, Kozmosun Tavanı Kadar Aşk / Sevgiliye*’den sonra bu sefer de 214 sayfalık *Siyah – Beyaz / Sözler, Şiirler ve Fotoğraflar* şiir dostlarının hangi duygularını ateşleyecek veya nasıl kısa devreler yaptıracak bilemiyorum. Ancak bilinmesini istediğim; benim için bu 214 sayfanın her biri sevda, hüzün, özlem, gökyüzü, deniz, toprak, kardelen, buğday tarlası, karınca, arı, bülbül, kartal, volkan, buzdağı, emek, umut, güzel, çirkin, kahkaha, gözyaşı, bağlılık, ihanet, sonbahar, ilkbahar, ben, sen, o, biz, siz, onlar… kısaca her şeye karşın hayat ve hayata dairdir.”
Bu arada saygıdeğer basınımız aracılığıyla da “Siyah – Beyaz / Sözler, Şiirler ve Fotoğraflar”ın basımı için destek olan Sayın Batuhan Bayındır, Av. Anıl Acurman, Nebi Canbolat, Engin Arslan, İlyas Koçak, Muharrem İnce, Fatih Çağlar, Av. Uğur Falay ve Av. Fahri Örengül’e teşekkürlerini sunan Çelik, sözlerini şu dileklerle tamamladı:
“Tüm hücreleriyle toplumcu gerçekçi sanatsever güzel insanlarımızın sağlıklı, huzurlu, mutlu ve başarılı, güneşli ve gökkuşağı güzelliğinde günler, mevsimler yaşantıları olsun dileğimle,
Kozmosun tavanı kadar kızıl ışık, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.”
Ş. V. Çelik
13,10,2025