Tarım ve Orman Çalışanları Sendikası (Tarım Orkam-Sen) Genel Merkezi orman yangınlarına ve ağaçlandırma yetkisine ilişkin yazılı açıklama yaptı. Orman Genel Müdürlüğünde bulunan “ağaçlandırma yetkisinin” 23 Ekim 2019’da çıkarılan Özel Ağaçlandırma Yönetmeliği ile özel işletmelere devredildiğinin hatırlatıldığı açıklamada “Arazi ıslahı, üretimi artırma veya doğal afetleri önlemek iddiaları bir tarafa, bu yönetmelikteki asıl amacın ormanları ranta dönüştürmek için yeni bir yöntem arayışı olduğu ortaya çıkmaya başlamıştır” denildi.

Açıklamada, söz konusu yönetmelikle “bozuk orman” sayılan arazilerin ıslah edilerek üretim yapılacağı ve aynı zamanda erozyon, heyelan ve sel gibi doğal afetlerin önleneceği iddia edilse de gelinen noktanın bozuk ve verimsiz doğal ormanların ortadan kaldırılmasının orman ekosistemine ciddi zararlar vermekte olduğunu gösterdiği ifade edildi.

Açıklamada, “Bozuk ve verimsiz doğal ormanların ortadan kaldırılması sel ve heyelanı önlenmediği gibi daha dün başta Bursa ilimizde olduğu gibi ülkenin birçok yerinde sel, heyelan ve büyük felaketlere neden olmaktadır. Yine Kumluca-Kemer ilçesindeki ‘özel ağaçlandırma’ sonrasında yaşanan heyelan ve sel felaketleri bunlardan sadece bazılarıdır” denildi.

"ÖZEL AĞAÇLANDIRMA" ADI ALTINDA RANT

Açıklamada, şimdiye kadar “özel ağaçlandırma” adı altında 21 bin başvuru alan yüz bin hektardan fazla alanın Antalya, İzmir, Muğla gibi rantsal değer bakımından yüksek olan kıyı illerinde bulunduğu belirtildi.

Açıklamada “Orman vasfını yitiren 2B arazileri talanında olduğu gibi şimdi de ‘ağaçlandırma’ adı altında yüzde 6’yı bulan yapılaşma izni ile orman alanlarını ticarileştirerek ranta dönüştürmenin yolu açılmıştır. Arazi ıslahı, üretimi artırma veya doğal afetleri önlemek iddiaları bir tarafa, bu yönetmelikteki asıl amacın ormanları ranta dönüştürmek için yeni bir yöntem arayışı olduğu ortaya çıkmaya başlamıştır” ifadeleri yer aldı.

Yangın sezonunu açıldığını belirtilen açıklamada, “THK’nin hava araçlarının satışa çıkarılarak Rusya’dan uçak kiralama ihalesinin yapılıyor olması yangın söndürmede yeni bir talan ve peşkeş sürecinin başladığının göstergesidir. Yangın söndürme işi özel şirketlere bırakılmamalı, yangın söndürme işi kamu eli ile yapılmadır” denildi.