Necdet Güler
BUYRUN ŞURADAN YAKIN !...
İnternette bir haber gördüm, şu yazılmış:
“Gölcük Belediyesi Turizm Birlik Müdürü Ayşe Dışpınar koordinatörlüğünde, MARKA (Doğu Marmara Kalkınma Ajansı) ve Gölcük Belediyesi desteğiyle yürütülen "Saraylı – Örcün Tarih Koridorunda Doğal Yaşam" projesi kapsamında Saraylı meydanındaki tescilli asırlık çınar ağacının tedavisi ve yaş belirleme çalışması yaptırıldı”.
Yazının bir bölümünde ‘İklim, çevre koşulları göz önüne alınarak yapılan yaş çalışmasında; “Saraylı Anıt Çınar Ağacının yaşı 1224 (2016 yılında) olarak bulunmuştur” cümlesi yer alıyor. Yani bu ağaç yaşamına M.S 792 yılında başlamış oluyor.
Yörede süregelen iklim koşullarını ve çevre koşullarını irdeleyip bu ağacın kesinkes 1224 yaşında olduğunu ilan ediyorsun, resmi belgelere geçiyorsun. Bu nasıl mümkün oluyor? Dünyanın hiçbir yerinde iklim ve çevre koşulları baz alınarak bir ağacın kesin yaşı saptanmamıştır, çünkü bilimsel olarak mümkün değildir.
Burada yanlış olarak ifade edilen iklim ve çevre koşulları “Yetişme Ortamı”dır. Bu ortamı oluşturan faktörlerin bir ağaç üzerinde toplam etkisinin o yerde aynı tür başka ağaçlardakilerle aynı olması mümkün değildir. Bu nedenle bir yerdeki aynı tür ağaçlar gelişme bakımından tıpatıp benzerlik göstermez. Yani aynı türe ait ağaçların bir yerde, aynı çap ve boyda oluşu aynı yaşta olmalarını garanti etmez. Örneğin ağacın orijini, yakınında başka ağaçlar olması, yaşamının herhangi bir devresinde bir mantar veya böcek zararı görmesi, dikildiği veya tohumunun sürdüğü zaman iklim şartlarının ender olarak çok uygun geçmesi gibi çok sayıda faktör gelişimi etkiler. Bunlar dikkatle irdelendiğinde ağacın yaşı konusunda ancak bir fikir edinilebilir.
Bu projede bir ağacın yaşının böyle tespit edilmesi diğer faktörler dikkate alındığında önemsiz kabul edilebilir. Ancak bu tür projelerin ne kadar sathi, ne kadar bilgisizce yapıldığının kesin göstergesi sayılabilir.Burada belirtilen rakamın bilimsel esaslar dışlanarak ortaya atıldığı rezaleti ortaya çıkarsa, halkımız bu tür başka çalışmaların da geçersizliği ve milletin parasının ziyan edildiği algısında birleşecektir. Çünkü MARKA (Doğu Marmara Kalkınma Ajansı) denilen kuruluş bu tür projelere para yatırmaktadır.
Vallahi…Çok merak ediyorum; Hadi 1200’yi anladık diyelim, sondaki 24’e nasıl ulaştınız.?
