İGF
Necdet Güler
Necdet Güler

Asit yağışlar

Bazen başımıza asit yağıyor, haberimiz yok...

4 Ekim 2016 Saat: 12:16

Şöyle hafiften yağan yağmurun altında kalmaktan sakınmadığınız zamanlar. Hani şu okul sıralarında okuduğumuz sülfirik asit gibi...

Bahçenizde, yaptırdığınız sundurmanın çinko kaplamasının üstünde zamanla oluşan delikleri de işte başımıza düşen bu asitli yağışlar yapıyor.

Peki…Asitli yağışlar nasıl oluşuyor?

En önemli nedeni havaya karışmış olan  kükürtoksitler ile azotoksitler…

Ama önce şunu bilelim: Yağışlar, karbondioksitin soluduğumuz havadaki %0,032 oranına bağlı olarak zaten hafif asit yapıdadır.           

Soluduğumuz havadaki kükürtoksitlerin büyük kısmı motorlu taşıt ve ısınma araçlarından, sülfirik asit üretiminden, termoelektrik santrallerden, metalurji ve plastik materyal çalışmalarından, kağıt endüstrisinden, doğalgazların kükürtten arındırılması ve atıkların yakılması işlemlerinden kaynaklanmaktadır.

Volkanların püskürtülerinde de kükürtdioksit ve kükürttrioksit bulunmaktadır. 

Havadaki kükürtdioksitin okside olmasıyla kükürttrioksit de oluşuyor. Bunlar yağışla gelen su ile  birleşince sırasıyla sülfit asit (H2SO3) ve sülfirik asit (H2SO4) meydana geliyor. Özellikle sabahın ve akşamın ilk saatleri, düşük hava sıcaklığı, yüksek nispi nem, ayrıca sis bunun için en uygun şartları yaratıyor.

Bir zamanlar bu asitlerin oluşması nedeniyle kentlerde çok sayıda insanın ölümüyle, tarihe geçen olaylar  olmuştur.  Londra'da Aralık 1952’de 10 gün içinde 4000 kişi ölmüştür. Çünkü havadaki kükürtdioksit ve bundan oluşan kükürttrioksit, sisi oluşturan su zerreleri ile birleşerek sülfirik asit ve sülfit asit içeren aerosoller yaratmış, insanlar bu havayı solumak zorunda kalmıştır. 

Gelelim azotoksitlere….Bu gazlar,  yıldırımlar, yangınlar, volkan püskürmeleri ve toprakta bulunan bazı bakterilerin aksiyonları sonucu havamıza karışmaktadır. Ama ortaya çıkışlarında önemli pay % 60 ile araç trafiğindedir. Azotoksitlerden azotdioksit yeterli rutubetin varlığı halinde birkaç gün içinde nitrik aside dönüşmektedir. Uçaklar da büyük miktarda azot oksitler salmaktadır.

Asitli yağışlarda kükürtoksitlerin payı 70, azotoksitlerin payı %30 kadardır. Ama en tehlikelisi kükürttrioksit nedeniyle oluşan sülfürik asitle meydana gelendir.           

Asitli yağışların farkına 1800’lü yılların sonuna doğru varılmış ve 1872 yılında asitli yağışlarla ilgili ilk kitap yayınlanmıştır. İngiltere’de Manchester kentinin sularını ve  havasını konu eden bu kitabın adı “Air and Rain : The beginning of chemical climatology = Hava ve Yağmur. Kimyasal iklim biliminin başlangıcı” dır. Bilim hayatında nerede olduğumuzu daha iyi anlamak için şu tarihe bir daha dikkatle bakar mısınız?        

Asitlenmeyi ifade ederken pH değerine bakılır. Bu 7’den ne kadar küçük ise asitlik o kadar yüksek sayılır. Bazı endüstriyel zonlarda yağış suyu   pH’ının  5-4 ve 3’e kadar  düştüğü ve hatta  bunun altına bile indiği görülmüştür . Öyle ki bir defasında, New Hampshire (ABD) yöresinde bir ormanda yağış suyundaki pH’ın 3(üç) düzeyinde olduğu belirlenmiştir. Görüldüğü gibi yağış sırasında asitlenme bu dereceye varabilmektedir.        

Asitliğin en yüksek konsantrasyonlarına hafif yağışlarda rastlanmaktadır.

Artık denizler ve okyanuslar üzerinde olan yağışların asitliğinde de bir yükselme görülmektedir. Çünkü asitli yağışlara neden olan gazlar artmıştır ve çok uzaklara ulaşmaktadır.

Asitli yağışlar kentlerde insanların sağlığını olumsuz etkilediği gibi metallere, binaların yüzeyine ve anıtlara da zarar vermektedir. Örneğin Atina'daki Akropolis'te bu nedenle son  25 yılda oluşan zarar 25 asırda olan kadardır.

Yine söylüyorum..Başınıza asit yağıyor..Haberiniz yok….

 

Kaynak:

1:Anonim, 2009. ISPRA. Gestione e ecosistema delle aree verdi urbane: Analisi e proposte.

2:Mezzetti A., Bonaga G., De Santis A., ve Fortezza F., 1987.Inquinamento atmosferico e vegetazione.Edizione Agricole.Via Emilia Levante 31- Bologna   

YORUMLAR

Bu Yazıya Yorum Yapılmadı. İlk Yorumu Siz Yapmak İster misiniz? 
Lütfen Resimdeki kodu yazınız
 

Eko Yaşam Gazetesi Tavsiye Formu

Bu Yazıyı Arkadaşınıza Önerin
İsminiz
Email Adresiniz
Arkadaşınızın İsmi
Arkadaşınızın E-Mail Adresi
Varsa Mesajınız
Güvenlik KoduLütfen Resimdeki kodu yazınız

Yazarın Diğer Yazıları

Bahçedeki eczane28 Nisan 2022 Saat: 09:38
İnanılır gibi değil; bir ağaç insan sağlığı acısından bu kadar faydalı özelliklere nasıl sahip olabilir?
Kötü adam !17 Nisan 2022 Saat: 11:16
Türkiye’de, toplumsal yapı açısından olumlu yönde olsa da farklı davranışlar çok yadırganır.
Çınar ağacının çaresizliği27 Mart 2022 Saat: 22:16
İzmit’te, kentin en hareketli yerinde asırlık Çınar Ağaçları zaman içinde, aralıklarla devriliyor.
Ölümsüz ağaca düşman!17 Mart 2022 Saat: 22:12
Zeytin ağacı için 1000 yıllık yaşam normaldir. Bu özelliği nedeniyle o “Ölümsüz ağaç” olarak da tanımlanır.
% 4 ile %2’nin buluşması25 Şubat 2022 Saat: 14:17
Bu ne biçim başlık demeyin. Dünyada kıt olan iki biyolojik değişimin aynı kişide buluşmasını gösteriyor.
Tüm Yazıları